En İyi Gezi ve Seyahat Blogu

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Akdeniz
  4. »
  5. Isparta ‘da Başlayıp, Çeşme ‘de Bitecek Bir Hafta Sonu Gezisi

Isparta ‘da Başlayıp, Çeşme ‘de Bitecek Bir Hafta Sonu Gezisi

Burak ARGÜÇ Burak ARGÜÇ -
557 0
ısparta gül hasadı

Isparta Gül Bahçeleri-Salda-Pamukkale-Şirince-Çeşme-Alaçatı-Hafta Sonu Gezisi

Arkadaşlar hafta sonu keyifli ve dopdolu bir gezisi rotası  bizleri bekliyor. Isparta ‘nın gül bahçeleri ile başlayıp, Çeşme ‘de son bulacak etkinliğimizin detaylarını merak ediyorsanız, çayınızı kahvenizi alıp okumaya başlayabilirsiniz.

9 Haziran 2023 (Cuma)

Cuma gecesi belirtilen saatlerde duraklarımızda buluşup yolculuğumuza başlayacağız.

Tahmini araç hareket saatlerimiz:

22.30 Çayırova McDonalds Önü

22.45 Gebze Center (Petrol Önü)

23.35 İzmit Real AVM

10 Haziran 2023 (Cumartesi)

Gerçekleştireceğimiz keyifli ve sorunsuz gece yolculuğumuzun ardından Afyon’a yaklaşıyoruz. Hafta sonuna ve geziye dinç ve enerjik başlamamız için Afyon’da serbest sabah kahvaltımızı alıyoruz. Kahvaltı sonrasında yönümüzü Isparta Güneykent kasabasına çeviriyoruz. Her sabah gül hasatı şafakta başlayıp güneşin ışıkları yakıcı hale gelmeden -en geç saat saat 10.00’da tamamlanır-biter. Burada gül toplayan kadınlara eşlik etmek üzere gül bahçesinde yerimizi alıyor ve güllerimizi topluyoruz (Yoğunluğa göre isteğe bağlıdır, gül hasatı için bahçeciler ekstra ücret talep edebiliyorlar.).  Gül yağı fabrikasına geçip toplanan güllere yapılan işlemleri yerinde görüp bilgi alıyoruz. Sonrasında Gül Evi’ni geziyoruz. Güneykentli hanımların el emeği göz nuru yapmış oldukları hediyelik eşyalar ile gül yağı, gül reçeli, gül kremi, gül şurubu satın alabilirsiniz.

gül

Türkiye’nin Gül Bahçesi olarak adlandırılan Isparta ilimizde gülün gelmesinin öyküsü şöyle olmuştur;

 

Bulgaristan’ın Osmanlı topraklarından ayrılmasının ardından buradan göç eden çok sayıda Türk kafilesi Anadolu’ya göç etmiştir. Buraya göç eden topluluğun çoğu gül yetiştiricisi olduğundan 1900’lü yılların başında Ziraat Bakanlığı tarafından 100.000 adet gül fidanı dağıtılmıştır. Ne yazık ki İstanbul başta olmak üzere Anadolu’nun bazı illerine dağıtılan fidanlardan elde edilen çiçeklerin işleneceği imbiklerin yetersizliği nedeniyle başarıya ulaşılamamıştır. Burada sevindirici tek haber ise 1900-1923 döneminde başlayan ikinci dönemde sadece Isparta’da gülcülük başarı kazanmış ve devam edebilmiştir. Isparta’da gül yetiştirmek ve gül yağı elde etmek için bireysel olarak çalışmalara başlayan İsmail Efendi 1900’lü yıllarda zaten kendini ve Isparta’daki gülcülüğü kabul ettirmiştir.

Isparta’da gül mevsimi mayıs – haziran ayları arasındadır. Türkiye’de sadece Isparta’da üretilen gül yağı , tüm dünyadaki yağ üretiminin % 65 ‘sini karşılıyor.

 

Gül kokularını hissederek, gezmenin paha biçilemez atmosferini beraberce yaşayıp aynı zamanda instagramlık harika fotoğraf karelerine imza attıktan sonra serbest zamanımızı  tamamlayıp yönümüzü Türkiye’nin Maldivleri olarak da bilinen Salda Gölü’ne çeviriyoruz. Bembeyaz kumdan oluşan plajlarıyla meşhur, son dönemin en önemli sosyal medya fotoğraf yeri olan Salda Gölü’ne ulaşıyoruz. Tabi son zamanlarda yapılan efsane çevre düzenleme çalışmalarından (!) sonra en son hali konusunda tartışmalar her gün artarak devam etse de, dünya gözüyle bu güzelliği görmeye kesinlikle değer.

İnanın bana Salda Gölü’nün bu kadar üne kavuşacağını Saldalılar bile bilmiyordu. Fazla değil bundan 8 yıl öncesine kadar Salda Gölü kimse tarafından bilinmiyordu. Coğrafya derslerinde bile ismi geçmiyordu. Biz Salda’nın yerlileriyle görüştüğümüzde ”Abi biz bile anlamadık burası nasıl popüler oldu, bu göl 50 yıldır burada ilk defa böyle giden gelen çok oluyor.” dediler.

Gerçekten Salda Gölü son 5 yıldır inanılmaz bir ilgiyle karşı karşıya. Bu ilgiye en büyük katkıyı veren araç ise tabi ki sosyal medya. Sosyal medyada gezginlerinin buraya çıkarma yapması, filtreli fotoğraflar, turkuaz renginin güzelliği, drone görüntüleri bu popülaritenin kat ve kat artmasına neden oldu.

 

Salda Gölü’nün Özellikleri Nedir ?

  • Salda Gölü’nün çevresi toplamda 44 km.
  • Türkiye’nin en derin göllerinden biri olan Salda Gölü’nün derinliği 185 metreye kadar ulaşıyor. Bazı kaynaklarda Salda Gölü’nün dünyanın 3. en derin gölü olduğu belirtmiş. O kaynaklara yok daha neler, biraz ufak atın diyorum.
  • Dünya’da Mars gezegeninin özelliklerini taşıyan iki yerden biri Salda, diğeri de Kanada’nın kuzeyinde bulunuyor. Bunun nedeni Salda Gölü’nün kıyılarındaki beyaz hamura benzer toprağın Mars’ta da var olması.
  • Göl içindeki suların çekilmesiyle görülmeye başlayan 7 beyaz ada bulunuyor.
  • Salda Gölü, Türkiye’nin birinci dünyanın ise beşinci en temiz gölü. (Umarım bu en temiz durum insanoğlunun kirliliğine maruz kalmaz.)
  • Salda’nın yaklaşık 2 milyon yıl önce oluştuğu tahmin ediliyor. Göl ve kıyı şeridi 1. Derece Doğal Sit alanı. Yani imara açık değil.
  • Salda Gölü’nün kumu bembeyaz ve Maldivleri anımsatacak şekilde. Bu yüzden buraya Türkiye’nin Maldivleri biz de Saldivleri diyoruz. Kuma beyaz rengi veren de magnezyum minerali. Hatta gölde uzun süre bir şey kaldığında kalan şey beyazlaşıyormuş. Bu da gölün hala magnezit ürettiğini ispatlıyor.
  • Salda Gölü ve çevresindeki karaçam ormanları bu bölgeye özgü endemik bitki ve hayvan türlerine sahip. Gölde 3 endemik tatlı su balığı, göl çevresinde ise yaban domuzu, tilki, kaplumbağa gibi canlılar bulunuyor.
  • Salda suyunda bolca soda ve magnezyum bulunuyor. Bu minareler cilde oldukça iyi geliyor.
  • Salda’nın yıldan yıla suyu çekiliyor. Suların neden çekildiği ile ilgili detaylı araştırma yapılıyormuş.

Nerede Kalmıştık?

Bu muhteşem göl kenarında yapacağımız gezinti sonrasında, Serinhisar üzerinden Denizli’ye hareket ediyoruz. Yolculuğumuzun ardından, beyaz peri masalını yaşamak için Pamukkale Travertenlerini ve Hierapolis Antik Kenti’ni gezmeye başlıyoruz. Her noktasında ayrı izler ve özellikler bulunan antik kentte, rehberimizin anlatımlarını dikkatle dinleyip verilecek fotoğraf molaları eşliğinde Hamam Binası Nekropol Alanı, Ana Cadde üzerinde bulunan Domitian Kapısı ve Latrin Binası, Apollon Tapınağı ve cehennemin giriş kapısı olarak bilinen Plutonium (Cin Deliği) gezilerimizi gerçekleştiriyoruz.

Ardından bembeyaz dokusuyla kendisine hayran bırakan Travertenlere ulaşıyoruz. Bundan 2 bin yıl önce Bergama Krallığı, bu çekiciliğe karşı koyamamış ve travertenlerin yanına Hierapolis Kenti’ni inşa etmiştir. Bu dönemde Hierapolis bir termal sağlık merkezi gibi görev yapmış ve şifalı olduğuna inanılan kaynakları, yüzlerce yıl boyunca Anadolu’nun farklı yerlerinden gelip sağlık ve güzellik arayan kişiler tarafından ziyaret edilmiştir. Günümüzde de güzellik ve sağlık arayışı içinde olan insanlar, termal havuzları ziyaret etmeye devam ediyor. Binlerce yıl önce, antik dünyanın insanlarının yüzdüğü havuzlara girebilirsiniz . Travertenlerin muhteşem manzarasını izlerken şifa bulabilirsiniz. Rehberimizin bilgilendirmesi ve Traverten havuzlarına girmek için verilecek serbest zamanın ardından Travertenlerden ayrılıp, otelimize gidiyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde.

Pamukkale

hierapolis

 

11 Haziran 2023 (Pazar)

 

Sabah otelimizde açık büfe kahvaltımızı alıyoruz. Hafta sonu kahvaltısı sonrası gezimize devam etmek üzere otelimizden ayrılıyoruz. 2,5 saatlik yolculuğumuza başlıyoruz. Ardından Şirin bir Rum köyü olan, eski adı ile “Çirkince” ve günümüzdeki adı ile Şirince’ye ulaşmış oluyoruz. Birbirinden güzel evleri, sokakları ve insanlarıyla Şirince’yi önce rehberimiz eşliğinde, sonra da bol bol fotoğraf çekmek adına serbest zaman şeklinde geziyoruz. Serbest zamanda meyve şaraplarının, karadut suyunun tadına bakabilirsiniz. Yöresel ürünlerden alışveriş yapabilirler.

şirince

Buradaki serbest zamanımızın ardından Çeşme ‘ye doğru yolumuza devam edeceğiz. Çeşmedeki ilk uğrak noktamız Çeşme Kalesi olacaktır.  Çeşme Kalesi’ni ve 1528 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Kervansarayı panoramik olarak görüyoruz.

çeşme kalesi

 

Çeşme Meydan ’da vereceğimiz serbest zamanda, Rumeli Pastanesi‘nden dondurma yemenizi tavsiye ederim.

rumeli pastanesi dondurma

Alaçatı ’ya hareket ediyoruz. Alaçatı Pazarı’nı, Alaçatı’nın meşhur sokakları ve Rum mimarisi ile Osmanlı mimarisinin birleştiği sokakları geziyoruz. İsterseniz Alaçatı ‘da kumru yiyebilirsiniz. Son gittiğimde fiyatlar bana biraz abartılı geldi. Alaçatı ‘da olduğumun aklıma geldi ve oturup yedim. 🙂

kumrucu hikmet

Alaçatı gezimiz sonrası Güzel bir hafta sonu tatilini geride bırakıp, geri dönüş yolculuğuna başlıyoruz. Siz değerli arkadaşlarımızı aldığımız noktalara bırakıp, bir sonraki ROTAKADRAJ organizasyonunda buluşmak üzere sizlere veda ediyoruz.

 

 

Önemli Notlar:

  • Salda Gölü ‘nde ve Pamukkale ‘de serbest zamanda suya girebilirsiniz.
  • Yanınızda güneş kreminizi hep taşıyın. Pamukkale ‘de güneşe çok fazla maruz kalıyoruz.
  • Kültür Bakanlığına bağlı müzelere öğretmen kimliklerimiz ile ücretsiz bir şekilde gezebiliriz.
  • Etkinliklerimiz 🚩Türsab Belge No: A-8532 tarafından yapılmaktadır.
  • Etkinliklerimiz ROTAKADRAJ üyelerine özeldir. Dışarıdan katılımcı almıyoruz. Kar amaçlı değildir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir